Üniversitelerde başörtüsü kaldırılması ile ilgili görüşünüz?
Gönderilme zamanı: 31 Oca 2008 [ 23:52 ]
Durum bu olmasına, hak ve özgürlükler açısından bakıldığında türban yasağının savunulacak bir yönü yokmuş gibi görünmesine rağmen, türban yasağını yine de ülkemiz için bir gereklilik olarak görmekteyim. Zira bu yasağın sebebi ve fonksiyonu göz önünde bulundurulduğunda yasağın hak ve özgürlüklerin korunması açısından önemli görevler ifa ettiği görülmektedir. Ne paradoks ama değil mi? Hak ve özgürlükler açısından savunulması zor olan türban yasağı, hak ve özgürlüklerin korunması açısından önem arz ediyor.
Bence bu yasağın en önemli ve hatta belki de tek fonksiyonu, üniversitede okuyan on binlerce kızımızı, başlarını örtme yönündeki manevi baskıdan kurtarmasıdır. Bu gün türban yasağı olmasa, on binlerce kız öğrenci başlarını örtmeleri konusunda pek çok yönden manevi ve hatta maddi baskıyla karşılaşacaktır. Geçmiş tecrübeler de bunu göstermektedir. Türban yasağına giden süreci hatırlayacak olursak, o dönemde binlerce üniversiteli genç kız, başlarını örtmeleri yönünde şiddetli baskılara ve telkinlere muhatap olmaktaydı. Gerçekten bu dönemde kızlar, aile çevresinden olsun, mahalle çevresinden olsun, üniversite çevresinden olsun hep örtünmeleri yönünde baskılara maruz kalmaktaydı. Özellikle fakültelerde ve yurtlarda arkadaşları tarafından yapılan telkinler ve iknalar sonucu türban takmaya başlıyorlardı. Bu telkinler ve iknalar, organize ve sistematik bir şekilde ve bir görev aşkıyla yerine getirilmekteydi. İşte üniversitelerde türbanlı kızlarımızın sayısının, türban yasağına yol açacak, bu yasağın en önemli gerekçelerinden birini oluşturacak derecede artmasında bu organize ve sistematik telkinlerin önemli bir yeri olmuştur. Bu baskılar sonucu türban takmaya başlayan benim de pek çok arkadaşım oldu.
İşin içine Allah ve Allah’ın "emri" sokulduğu zaman, o telkine kulak tıkamanın çok zor olduğu şüphesizdir. Ne yalan söyleyeyim, bana sabah akşam dense ki, "sen Allah’a inanmıyor musun, müslüman değil misin? O zaman örtüneceksin. Allah’a inanan, Allah’ın emirlerini yerine getirir. Öyle hem müslümanım diyeceksin, hem Allah’ın emrine aykırı davranacaksın, Allah sana örtünmeni emrediyor. Sen doğru olanı Allah’tan daha mı iyi bileceksin. Allah örtün diyorsa örtünmek şarttır. İnanıyorum deyip, emre aykırı davranmak riyakarlıktır? Bak riyakarlar için Kuran'da neler yazıyor. Bu kesin emirdir, bir mecburiyettir. Örtün bak kendini nasıl daha iyi hissedeceksin", dense, (ki bunların pek çoğunun doğru olmadığını, başın örtülmesi konusunda Kuran’da bir emir olup olmadığı hususunun din alimleri arasında çok tartışmalı bir konu olduğunu bildiğim halde), erkek halimle ben de büyük ihtimalle ikna olur örtünürüm. İşin içine Allah'ın girdiği bir telkine karış cevap vermek bile zordur.
İşte türban yasağı kalkarsa tüm bu baskılar geri dönecektir.
Dediğim gibi ben de taraftar değilim türban yasağına. Üniversiteye giden kızlarımız başlarını örtmek istiyorsa örtebilmelidirler. Ama hiçbir kızın örtünmesi konusunda baskı görmemesi şartıyla. Böyle bir şey ise maalesef en azından bu gün için ülkemizde pek mümkün görünmemektedir. Zira geleceği farklı inşa etmek, toplumu daha çok muhafazakarlaştırmak, toplumsal ve hukuki yapıda ve günlük hayatta dini hakim kılmak için çalışan bir çok kesim bulunduğu bir gerçektir. Yasak kalktığı anda, bu çevreler başta olmak üzere, pek çok yönden kızların başını örtmesi konusunda yoğun baskılar kaldığı yerden ve daha da güçlü olarak devam edecektir.
Ne zaman ki, "Müslümanlık misyonerliğini" bırakırız, inanç konusunda kimse kimseye baskı yapmaz, telkinde bulunmaz, hiçbir kız öğrenci de başını örtmesi konusunda bir telkine maruz kalmaz, o zaman bence bu yasağın da görevi sona ermiş olur.
Ancak kızların bu baskılara maruz kalma tehdidi devam ettiği müddetçe, türban yasağının önemli ve gerekli olduğu kabul edilmelidir.