Ebru Cündübeyoglu..
Gönderilme zamanı: 06 Ara 2006 [ 15:25 ]

'Deli Yürek'in ciddi avukatı şimdi 'Omuz Omuza'da komik bir tipi oynuyor: Sevilay. Televizyon, tiyatro ve müdavimi olduğu kursları bir arada götüren Ebru Cündübeyoğlu, 'Komedi hep istediğim bir şeydi. Güzel kadınlar da komik olur' diyor
MELİS DABAĞOĞLU (Arşivi)
İSTANBUL - 'Deli Yürek' dizisinin deli gibi estiği günlerde ciddi avukat hanım olarak tanıdık kendisini. Sonra uzun süre ortalarda görünmedi Ebru Cündübeyoğlu. Şimdilerde Kanal D'de yayımlanan 'Omuz Omuza' adlı 'kızlar dizisi'nde komik ve dominant Sevilay olarak izliyoruz onu. 'Siz güzelsiniz, nereden çıktı bu komik kadını oynamak?' diye sorduğumuzda "Ben başından beri kendimi komediye daha yatkın buluyorum. Bütün güzel insanlara esas kız rolü çiziyorlar" diyor.
Uzun zamandır sesiniz soluğunuz çıkmıyordu. Arada neler yaptınız?
Tabii ki ortalarda görünmüyorsan ve bir şeyler yapıyorsan tiyatro yapıyorsun demek. Tiyatro yaptım, TRT'ye dizi yaptım. Sanırım son üç yıldır filan sürekli TRT'de dizi yapıyorum. 'Koçum Benim', 'Çınaraltı' adlı dizilerde oynadım. Tiyatro Kedi'de de 'Yalandan Kim Ölmüş' diye bir komedi oyununda yer aldım. Ama tabii özel televizyonlardaki yapımların desteği ve reklamı daha farklı oluyor. Daha çok kişiye ulaşabiliyorsun.
'Omuz Omuza'yı niye tercih ettiniz?
Komedi dizisi olduğu için. Ayrıca Sevilay farklı bir karakter olduğu için.
Komik bir kadını oynuyorsunuz. Sizi insanlar en çok 'Deli Yürek'teki ciddi avukat olarak biliyor.
Televizyonda ilk kez komik kadını oynuyorum. Bu benim çok istediğim şeydi. Oyunculukta kendimi her zaman komediye daha yatkın buluyorum ama televizyonda hiç öyle bir karakter canlandırmadığım için izleyici de şaşırdı.
Güzel kadının komik bir karakteri oynamasına çok fazla rastlanmıyor.
Güzel insanlar da komik
olabilir. Ama hakikaten böyle bir yafta yapışmış, güzelsen esas kızsın, ciddisin, ağırsın... Türkiye'de sinemada da romantik komedi çekilmediğini düşünüyorum. Böyle bir film çekildiğinde de ilk akla gelecek ismin ben olduğumu kendi kendime söylüyorum!
Tiyatro ile televizyonun farkı ne sizce?
Aslında ben hiçbirinin arasında fark görmüyorum. Hepsinde oynuyorsunuz sonuçta. Ama tiyatronun oyunculuktan ziyade heyecanı daha fazla oluyor. Çünkü anında tepkiyi alıyorsunuz. İlk gece mesela, her zaman bomboş prova yaptığınız salonda birdenbire nefes seslerini duymaya başlıyorsunuz. Ayrıca bölünmüyor, kimse 'Kees' demiyor.
Evlenmişsiniz...
Evet, birbuçuk yıl önce Best FM Genel Yayın Yönetmeni Güçlü Mete ile evlendim.
Dizide uyanık, evli ve dominant bir kadını oynuyorsunuz. Evde durum nasıl?
Güçlü'ye soruluyor, 'Sana da böyle yapıyor mu, evde böyle mi?' diye. Sevilay'la tamamen zıt bir insanım. Buradan özellikle Güçlü'nün arkadaş çevresine duyurulur.
Peki siz nasılsınız evde? Mesela aşk evliliği mi yaptınız?
Aşk evliliğiydi. Hâlâ da ilk günkü gibi âşığız birbirimize. Güçlü'yle ben hakikaten eşiz, yani birbirimize çok dengiz huy olarak. Gerçi ben biraz daha afacan bir ruha sahibim, o daha ağırbaşlıdır. Ama birbirimizi tamamlıyoruz.
Dominant, hırçın taraflarınız yok mu?
Hırçın değilimdir. Zaten dizi sayesinde çekimlerde öyle bir hırçınlık yaşıyorum ki eve kalmıyor. Hırçınlık, sinir beni yorar. Hırslı değilimdir. Kendim öyle olmadığım gibi çevremde de o tip insanlar olmasından hazzetmem. Negatif, gergin ortamları sevmem.
Mesleki hırsınız var mı peki?
Hayır, o da yoktur. Bu belki çok artı bir şey değil benim için ama...
Ne okudunuz?
Uludağ Üniversitesi İktisat mezunuyum.
Mesleğinizi yapmayı düşünmediniz mi?
Hayır hiç. Hep tiyatro yapmak istedim. İlk tercihlerim radyo-televizyondu hep zaten. Aslında hayatın her alanında kullanılabilir.
Hayata matematikten mi bakarsınız?
Yok, hatta matematikle de aram pek iyi değildir. Belki onu telafi açısından da iktisatı tercih ettim. Mantığını çözebilmek için yani.
Ama düşünmeyi öğretiyor iktisat insana. Faraziyeler okuyorsunuz hep, 'Öyle olsa ne olurdu, böyle olsa ne olurdu?' gibi. Hiçbir zaman net bir formülü yoktur ekonominin. Sanırım iktisatın bana hayattaki en büyük faydası alternatifler hazırlamayı öğretmesiydi. İktisatı da böyle yorumlayan benden başka kimse yoktur.
İlgi alanlarınız neler?
Çok geniştir ilgi alanlarım. Mesela ben elmavizyon adlı kanalda 'Ebru Kursiyer' diye bir program çekiyorum. Tüm kurslara katılıyorum. At binmekten ebru sanatını öğrenmeye, seramikten Uzak Doğu sporlarına kadar pek çok kursa gidiyorum. Yani o programı yapmak benim hobim. Resim yapmayı seviyorum. Şiir yazmayı seviyorum, okuyorum.
Neler okursunuz?
Abur cubur. Ne bulursam okurum farklı konularda. Mesela hiç ihmal etmediğim Bütün Dünya dergilerim vardır. Favorim... Çok farklı konularda farklı bilgilerim vardır. Gereksiz belki ama ben severim biriktirmeyi.
Sinemada kimleri beğeniyorsunuz?
Güzel yapılmış her şeyi beğeniyorum. Benim öyle keskin bir tavrım yoktur, şunları beğenirim bunları beğenmem gibi. Hayatımda her zaman toleranslıyım. Sınırları sevmiyorum.